Trump’ın zor gecesi: İlk münazara - Nilden Bayazıt
Münazarada, Trump tarafından yapılan hatalar Harris ekibinin bile beklemediği kadar çoktu. Milyonlarca göçmenin evcil hayvan yediğini söylemesi, tartışmayı yöneten tarafından düzeltildi.
Çok özlediğimiz bir şey, bir zamanlar bizde de yapılırdı ama artık pek çok şey gibi yok: Başkan adaylarının televizyonda canlı olarak münazara etmeleri. ABD’de çok izlenen, özellikle kararsız seçmeni etkilemek için önemli bir araç olan bu karşılıklı 2 ABD Başkan adayının tartışmalarının ilki geçtiğimiz günlerde canlı olarak yayınlandı.
Münazara öncesi Donald Trump’ın nelerden bahsedeceği, Kamala Harris’i nerelerden vurmaya çalışacağı az çok biliniyordu. Ancak Kamala Harris’in ilk kez katılacağı bu münazaradan nasıl çıkacağı pek kestirilemiyordu.
En sonda söyleyeceğimizi baştan söyleyelim: ABD satiyle 10 Eylül Salı akşamı, bizde 11 Eylül Çarşamba sabah karşı yayınlanan münazarada Harris, Donal Trump’ı vurmak istediği noktaları ustaca vurdu, siyasetçilerin çok sık kullandığı deyimle Trump, Harris’in attığı oltaya geldi, hem de tahmin etmediği yerlerden.
Neler olduğunu özet geçmekte fayda var.
Kamala Harris her konuşmasını direkt rakibinin yüzüne bakarak yaptı. Daha münazaranın başında üstünlüğün onda olacağının sinyallerini beden diliyle aktardı Harris.
HARRİS, ÜSTÜNLÜĞÜNÜ BEDEN DİLİYLE AKTARDI
Önce beden dillerini konuşalım, zira önemlidir siyasetçilerin beden dili. Münazaranın en başında Harris’in Trump’ın yanına kadar gitmesi ve elini sıkması, daha kısa olmaktan ve yanyana durmaktan çekinmediğini göstermek açısından önemliydi. Münazara etmenin bir başka dikkat edilmesi gereken tarafı da “rakibin yüzüne bakmak”. Kamala Harris (sonradan öğrendiğime göre üniversitede münazara takımındaymış) her konuşmasını direkt rakibinin yüzüne bakarak yaptı. Daha münazaranın başında üstünlüğün onda olacağının sinyallerini beden diliyle aktardı Harris.
Görünen o ki Kamala Harris’in 4 amacı vardı;
1. Kendi vizyonunu anlatmak
2. Biden’dan farkını vurgulamak
3. Gerçekten ABD için çalışacağının vurgusu
4. Trump la söz düellosuna mümkün olduğunca girmemek
Harris, vuracağı noktaları çok iyi çalışmıştı. Genç ailelere vergi indirimi, barınma maliyetlerini düşürmek ve hep söylediği gibi “geriye dönmemek”. Çok net olarak şunu söylemeye çalıştı Harris: “Birçok hileli oy sayımı iddialarına rağmen 81 milyon oyveren tarafından terk edilen bir adam bu ülkeyi geriye götürür.”
Trump’ın beklenildiği üzere “O aslında Biden’ın takipçisi” yorumlarını da boşa çıkartabildi Harris: “Ben Biden değilim. Trump hiç değilim. Ben, yeni nesil liderlik vaat ediyorum.”
Münazarada, Trump tarafından yapılan hatalar Harris ekibinin bile beklemediği kadar çoktu. Milyonlarca göçmenin evcil hayvan yediğini söylemesi, tartışmayı yöneten tarafından düzeltildi. Her ne kadar dış politika konusunda her iki aday da zayıflıklarını saklayamasalar da Harris, Trump’ın Putin’le anlaşacağını ve Başkan olduğu tatktirde Putin’in Polonya’ya göz dikmesinin kaçınılmaz olduğunu ve bunu Pennsylvania’da yaşayan binlerce Polonyalı Amerikalı seçmene nasıl anlatacağını sordu.
Kamala Harris ise, münazaranın en önemli çıkışını -çok sıkı takipçisi olduğu- kürtaj yasası konusunda yaptı. Sağlık sigortası olmayanların arabada düşük yapıp girdikleri hayati tehlikelerden, tecavüz mağdurlarının, veya erken yaşta istenmeyen ilişkiyle hamile kalanların içinde bulunduğu tehlikelerden ve haklarından bahsetti.
HARRİS, EN ÖNEMLİ ÇIKIŞINI KÜRTAJ KONUSUNDA YAPTI
Peki Harris’in açık ara önde bitirdiği Başkan Adayı Tartışması kampanyayı nasıl etkiler?
NewYork Times’ın yeni yayınladığı bir ankete göre seçmenin 61% i yeni seçilecek ABD Başkanının “önemli” değişimler yapmasını istiyor. Bu seçmenin 55% si Harris’in çok büyük değişim yapamayacağını, 66% sı ise Trump’ın “değişimi” simgelediğini düşünüyor.
Ancak Kamala Harris’in, kendini ilerici bir başkan adayı, Trump’ı ise sürekli geriye bakan bir aday olarak konumladırdığı münazarada belki de en önemli vuruşunu kürtaj konusunda yaptı.
Harris’in Başkan adaylığının açıklandığı haftalarda kürtaj, kadınlar arasında konuşulan en önemli konulardan biri oldu. Yakın zamanda NewYork Times tarafından yayınlanan bir araştırmada tüm kadınlar arasında kürtaj, ekonomi ile birlikte en çok konuşulan konu. Özellikle 45 yaş altı kadın seçmen üzerinde en etkili konu. Harris ‘in kampanya ekibinin açıklamasına göre münazaranın ilk saatinde kampanyaya gelen bağışların 71% i kadınlar tarafından yapıldı.
Trump, kürtaj konusunda 2016’daki Hillary Clinton’a karşı kampanyasında öğrendiği retorikten daha hiç ileri gidememişti. “Bebekleri 9. Ayda ana karnında öldürüyorlar” gibi temelsiz, ancak kürtaj karşıtlarının çok hoşuna giden argümanına devam etti.
Kamala Harris ise, dediğimiz gibi münazaranın en önemli çıkışını -çok sıkı takipçisi olduğu- kürtaj yasası konusunda yaptı. Sağlık sigortası olmayanların arabada düşük yapıp girdikleri hayati tehlikelerden, tecavüz mağdurlarının, veya erken yaşta istenmeyen ilişkiyle hamile kalanların içinde bulunduğu tehlikelerden ve haklarından bahsetti; bu konuda Başkan olmasa dahi uğraşacağını söyledi. “Kadınlar bunu istemiyor; arabada kürtaj yapmadıkları için kanayarak çocuğun düşmesini beklemek istemiyor. 12-13 yaşında tecavüz mağduru çocuklar anne olmak istemiyor, olmamalılar.”
Bazı analistler, Harris’in özellikle kürtaj konusundaki başarılı çıkışının, özellikle kararsız kadınlar, kararsız erkek seçmenler tarafından desteklendiğini söylediler. Özellikle bunu “özgürlükle” bağdaştırması önemli bir çıkıştı.
Trump, bir sonraki gün bir daha canlı münazaraya katılmak istemediğini açıkladı. İleriki dönem ne gösterir bilemeyiz, ancak Kamala Harris’in atklarının artarak süreceği ve kendini Joe Biden’dan başarıyla ayrıştıracağı kesin gibi.
Kaynak: Yeni Arayış